10 Ocak 2013 Perşembe

Sorular...

Ailenin 3 kız çocuğu arasında en küçüğüyüm ben. Çok şımartıldığımı söyleyemem. Akıllara gelen şımarık küçük kız çocuğu olmadım yani. Çocukken bir de hep merak ettim: Benden abla olur muydu?

O zamanlar cevabım tabi ki olmayacağıydı! :) Annem ve babam için üçümüzün de aynı olduğunu bilirdim. Bana özel bir durum yoktu yani küçüğüm diye. :) Ben küçüksem; ablam en büyüktü ve Yağmur ortanca çocuktu. Ne bekliyorsun yani? :)

Ablalarım evli olmadan önce türlü gıcıklıklarım olmuş olabilir bir kardeş olarak! :) Ben ne kadar gıcıklaştıysam, ablam o kadar ablaydı. Hep söylüyorum; ablam tam da bu kelimenin anlamıydı. Hep öyledir canımın içi... Yağmur ise tam bir ortancaydı! :) Ablamla birlikte baktığında tam bir kardeş, benimle baktığında ablalık yanında bir de arkadaş... Ablaydılar ama farklıydılar yani...

Küçükken onlar için iyi bir kardeş miydim? Bilemiyorum. :) Kendi yuvalarını kurduktan sonra sanki ben gerçekten tam bir kardeş olmuştum. Bence yani... Öyledir tabi. Daha nasıl olsun? :)

Her neyse, yıllarca benden iyi bir abla olup olmayacağı sorusunun cevabını bulamadım. Benden küçük kuzenlerime ablalık yapmak istedim ama onlar bana hep arkadaşlarıymışım gibi davrandılar. Çözemedim. :) Sonra bu sorunun cevabını aramayı bıraktım...

Şimdilerde kendime sıkça sorduğum soru şu: Ben iyi bir teyze olabildim mi? Olabiliyor muyum? Benimle hayatın çok güzel olduğunu söyledi Ilgın geçenlerde. Demek ki memnun benden! :) Çok araştırıyor, elimden geleni yapmaya çalışıyorum. En önemlisi, içimden taşan sevgiyi O'na sunuyorum...

Kalbimde bir meleğe daha yer açılıyor şimdi: Defne... Henüz anne karnında ama iletişimimiz gayet iyi. :) Bakalım bu minik meleğimle ne maceralar yaşayacağız? O'na göre benimle hayat güzel olacak mı? :)

Ilgın & Derya & Defne