12 Mayıs 2013 Pazar

❤ Teyzeler Günü ❤

İki tatlı meleğin teyzesiyim, anne yarısıyım. O halde bugün benim de günüm. Kimse beni kutlamasa da ben kendimi kutlarım. :) Defne'den tatlı bir gülümseme, Ilgın'dan ise sevgi sözcükleri aldığım en güzel hediye. İçime çektiğim mis kokular da bedava! ;)

Ilgın & Derya & Defne

14 Mart 2013 Perşembe

Ilgın ve Defne

Cevabını hepimizin merakla beklediği bir soruydu: Ilgın Defne'yi gördüğünde nasıl bir tepki verecek?

Ilgın öyle farklı, öyle özel bir çocuk ki anlatması güç. Sevgi dolu en önemlisi... Defne'yi bizler gibi sabırsızlıkla bekliyordu Ilgın'da. Ben iki miniğin karşılaşması kadar bir de Yağmur'la Ilgın kucaklaşmasını bekliyordum içten içe...

Hamilelik döneminde hiç kucağına alamadı neredeyse Ilgın'ı Yağmur. Minik lokum Yağmur'a her koştuğunda kucak beklerken sadece kocaman bir öpücük alıyordu. Defne'nin dünyaya gelmiş olması Yağmur'un Ilgın'ı doyasıya kucaklaması demekti bu yüzden. Sarılması, öpmesi, uçurması demekti ve işte o gün geldi! :)

Ilgın artık abla olmuştu. Defne'yi görür görmez kucağına almak istedi, yatağının etrafında dönüp durdu. Elini tuttu, okşadı. O anı yazarak anlatmak çok zor. Hepimiz mutlulukla izledik iki meleğin karşılaşmasını...

❤ ❤ 

Geçenlerde özel bir gün sebebiyle bütün aile bir araya geldik. Ilgın yine bulduğu her fırsatta Defne'nin odasına koşuyor, yanına uzanıyor, öpüyordu. Annem dayanamadı ve sonunda Defne'yi Ilgın'ın kucağına verdi! Fotoğraflara her baktığımda Ilgın'ın yüzünden okunan o mutluluk, şaşkınlık beni öyle duygulandırıyor ki... Bir de bana poz verirken söyledikleri:

Bak, ben bebeği kundağıma aldım! :)

Bu güne kadar çektiğim en anlamlı fotoğraf oldu benim için...

Ilgın & Derya & Defne

4 Şubat 2013 Pazartesi

Yine Teyze Oldum Ben!

Beklenen an beklediğimizden de önce gerçekleşti ve ben yine teyze oldum 1 Şubat, Cuma günü...

Ilgın & Derya & Defne

10 Ocak 2013 Perşembe

Sorular...

Ailenin 3 kız çocuğu arasında en küçüğüyüm ben. Çok şımartıldığımı söyleyemem. Akıllara gelen şımarık küçük kız çocuğu olmadım yani. Çocukken bir de hep merak ettim: Benden abla olur muydu?

O zamanlar cevabım tabi ki olmayacağıydı! :) Annem ve babam için üçümüzün de aynı olduğunu bilirdim. Bana özel bir durum yoktu yani küçüğüm diye. :) Ben küçüksem; ablam en büyüktü ve Yağmur ortanca çocuktu. Ne bekliyorsun yani? :)

Ablalarım evli olmadan önce türlü gıcıklıklarım olmuş olabilir bir kardeş olarak! :) Ben ne kadar gıcıklaştıysam, ablam o kadar ablaydı. Hep söylüyorum; ablam tam da bu kelimenin anlamıydı. Hep öyledir canımın içi... Yağmur ise tam bir ortancaydı! :) Ablamla birlikte baktığında tam bir kardeş, benimle baktığında ablalık yanında bir de arkadaş... Ablaydılar ama farklıydılar yani...

Küçükken onlar için iyi bir kardeş miydim? Bilemiyorum. :) Kendi yuvalarını kurduktan sonra sanki ben gerçekten tam bir kardeş olmuştum. Bence yani... Öyledir tabi. Daha nasıl olsun? :)

Her neyse, yıllarca benden iyi bir abla olup olmayacağı sorusunun cevabını bulamadım. Benden küçük kuzenlerime ablalık yapmak istedim ama onlar bana hep arkadaşlarıymışım gibi davrandılar. Çözemedim. :) Sonra bu sorunun cevabını aramayı bıraktım...

Şimdilerde kendime sıkça sorduğum soru şu: Ben iyi bir teyze olabildim mi? Olabiliyor muyum? Benimle hayatın çok güzel olduğunu söyledi Ilgın geçenlerde. Demek ki memnun benden! :) Çok araştırıyor, elimden geleni yapmaya çalışıyorum. En önemlisi, içimden taşan sevgiyi O'na sunuyorum...

Kalbimde bir meleğe daha yer açılıyor şimdi: Defne... Henüz anne karnında ama iletişimimiz gayet iyi. :) Bakalım bu minik meleğimle ne maceralar yaşayacağız? O'na göre benimle hayat güzel olacak mı? :)

Ilgın & Derya & Defne

10 Aralık 2012 Pazartesi

Uyuyan Güzel...

Sadece ikimizin olduğu bazı anlar var. O an istiyorum ki bir yerlerde gizli bir kamera olsun ve o anları kayıt etsin. Yazarak bir şekilde kaydetmiş olurum ama sürekli izleyebilecek olsam, düşünüyorum da ne güzel olur...

Uyurken mesela...

Uykunun geldiğini baş parmağı cok cok emişinden anlıyoruz. Diğer eliyle de boynunu tutuyor, öyle dalıyor minik meleğim uykuya...

Birlikte uyuduğumuz günlerden birinde sessizce yastığa başımı koydum, cok cok parmağını emen meleğimi seyrediyorum camdan sızan ışık sayesinde... Dönüyor da dönüyor. Bir türlü dalamadı. Oflaya puflaya, beni tekmeleyerek! :)

Böyle durumlarda uykuya dalmasına yardımcı olmak için ayaklarının altını ovuyorum. Annemden öğrenmiştim bunu. :) Anlayamadığımız bir şekilde içli içli ağladığı bir gece annem ayaklarının altını ovarak sakinleştirmişti Ilgın'ı. Bize de yaparmış bebekken. :)

Ben de rahat uyusun diye yapıyorum bunu. Ben yapmayı unutsam da unutmuyor bizimki. Parmak ağzında, ayağını uzatıyor bana: Manas. Demek istiyor ki; masaj! :) O hali öyle tatlı ki...

Ablam mutfakta börek sarıyor, annemle sohbet ediyorlar. Arada bana gönderme yapıyorlar; Ilgın'ı uyutma bahanesiyle kaçmışım börek sarma işinden! :) Ben mutfaktan gelen sesler ve Ilgın'dan gelen masaj emriyle kikirdiyorum yatakta. Zaten çocuk uykuya dalamıyor, bir de ben gülünce iyice kaçtı gelmek üzere olan uykusu. Tam o anda bana seslendi: 'Deyaa!' Ben gülmeme engel olmaya çalışarak cevap verdim Ilgın'a. Parmağını tekrar ağzına koydu, cok cok devam! :) Resmen susmamı istedi.

Sağa döndü, sola döndü... Boynunu tuttuğu eliyle benim boynuma sarıldı. Nasıl sıkıyor, seviyor! Ben şoktayım ve kikirdeyişim yerini kahkahalara bıraktı. Sonra diğer eliyle de sıkıca boynuma sarıldı, başladı öpmeye! :) O güler, ben gülerim. Bir yandan da beni gıdıklıyor! :) Bir süre devam etti bu, sonra hooop parmak ağıza ve nihayet daldı uykuya...

Ben mutfağa koştum, heyecanla ablama anlatmaya başladım: 'Abla ya, resmen sarıldı boynuma, öptü beni! Nasıl belli ediyor sevgisini!' Arkamı döndüm, pıtır pıtır koşuyor mutfağa doğru! :) Uyku tulumu nasıl yakışıyor, saçlar dağılmış... Yakaladığım gibi tekrar yatağa koştuk. Masajlarla, masallarla nihayet uyumuştu Ilgın. Sonuç: Börek sarma işinden cidden yırtmıştım! ;)

Ilgın & Derya

❤ ❤ ❤

Herkesi 2 sever, beni 4.

Telefon çalar; 'Deya' arar, kapı çalar; 'Deya' gelir.

Boynuma sarılır, şarkılar söyler: ''Sen benimmm bitanemmm!''

Dedeyle konuşur, beni ister: ''Deya'yı istiyoom.''

Anneanneyle konuşur, beni sorar: ''Deya ooda mı?''

Ben otururum; yanıma sokulur, kalkarım; peşimde dolaşır.

Bir çift minik göz sürekli beni takip eder.

Bilin bakalım bu kim? ;)

Ilgın & Derya

23 Kasım 2012 Cuma

Başlık yok. Bulamadım.

Pek keyfim yok bu aralar. Bir süredir yazmayışım da bundan... Sebebini bilmediğimi söyleyemem. Biliyorum da, yazmak istemem...

Bu günlerde bana iyi gelen tek şey Ilgın. O'nun sevgisi, bana olan bağlılığı beni mutlu eden. Keşke hep yanımda kalsa...

Her sabah uyandığımda ilk O'nu görsem, pamuk yanağından öpsem, uyanır uyanmaz ben yanında olduğum için sevinse, öpse beni, gözlerimizden uyku aksa da ne oynayacağımızın planını yapsak, sarılsak, evde bile peşimden ayrılmasa, birkaç dakika ortadan kaybolsam ve gelip beni bulsa yine, sevinçle kucağıma koşsa, sofrada yanında hep bana yer ayırsa, kurabiye yapsak, şarkılar söylesek, dans etsek, masallar okusak, uyusak... Hiç ayrılmasak...

Olmasını istediklerim oldu ama bitti. Geriye bunlar kaldı...

Ilgın & Derya